,
En
güzel yerinde hep yeniden başlayan hep gizli kalmış ve tamamlanamamış bir
sevdadır onlara karşı hislerimiz.
Bir
hasret denizinin dalgaları arasında gezinen, yanı başında da olsa dokundukça
özlediğin, sıradan zamanlarda bile aklına ilk düşen ve bilirsin ki aklından ve
yüreğinden hiç eksik olmadığındır.
Bir
deprem anının en yıkıcı periyodunda dahi
ayrılmamak üzere sana sımsıkı sarılan önce Allah’ın ve daha sonra senin
adını sayıklayan yüce bir varlıktır Annen...
Dünya
döndü döneli , ateşin aleve, alevin kora ve korun aydınlığa dönüştüğü yerde hiç
sönmeyen bir ışık demeti gibi varlığıyla yürekleri aydınlatan, evlat için en
kıymetli cevherdir Anne…
Duasında
hayır bulunan, eylemlerinden sevgiyi eksik etmeyen, taş gibi gözükse bile söz
konusu evladı olunca yüreği bir kuşa dönen dünyanın en güzel kadını, en mübarek
insanıdır annen…
Evladından
ayrı düşmüş annenin yüreğindeki sızıyı ve annesinden ayrı düşmüş evladın ruhuna
işlemiş yalnızlığın büyük gediğini kapatabilecek bir harç henüz bulunmamışken
Anneliği senede bir yerkürede herkes için aynı günde anlamlaştırılmasının
rüzgarına bizlerde kapıldık ve gidiyoruz.
Ne
anneler gününün indirimlere konu edilen ekonomik hareketliliğine, nede
televizyon programlarının suni gündemleriyle yaratılmaya çalışılan duygu seline
kapılmadan dünyada ki bir çok insanla beraber aynı günü sadece Anne için
anlamlı kılmak güzel bir hadise.
İnançlı
insanlar için bu dünyada insanın ayak bastığı ilk günden bu yana Allah’a
kulluktan sonra gelen görev anneliktir ve bugüne kadar bu hala hiç
değişmemiştir.
Kimse
anasını babasını kötü hatırlamak
istemez. Zihnimize işlenmiş en güzel fotoğraf karesidir içinden mutluluk akan
ailece tam takıra en yakın anlarımız.
Unutmamız
gerekir ki; Kimi anaya hasret, kimi evlada, bu dünyada anasız kalan boynu
bükük, yüreği kırık yetimler olduğu gibi bu dünyadan evlatsız ayrılan kadınlar
ve analarda yok değil. Bugünün kimseyi incitmesine de müsaade etmemeliyiz. Çoğu
için anlamlı bir mutluluk seline dönüşen bu günün, başkaları için tenhalara
sığınılmış ve gözü yaşlı bir hüzün mabedine dönüşebilmesinin ihtimallerini de
uzakta tutmamak lazım.
Herkes
anneler gününü kutlarken okul sırasına kapanarak “Anne, Annem” diyerek ağlayan
yetim yavrucağın feryadıyla, evladını kaybeden annenin mezar başındaki “Annem,
Annem” feryadının da var olduğunu aklımızdan çıkarmadan yaşamak lazım böyle
günleri.
Hakim
medyanın ve alışılagelmiş zihniyetimizin Anneler gününü yaşayan anneler için anlamlaştırma çabalarına
şahit olurken bu abartılmış program selinin bir tek yüreği dahi kırabilme
ihtimalinin her daim varolacağını bilerek bugünün mutluluğunu abartmamalıyız.
Anneler
günü denince nedense aklıma hep evladını kaybetmiş anneler ve annesini
kaybetmiş evlatlar geldiğinden ve bugünün yaklaştığını reklamlara yansıyan indirimlerle öğrenen biri olduğumdan bu
dönemi bir abartı selinden çıkarıp bir parça tevazuya teslim etmek gerektiğini düşünenlerdenim.
Bu
kadar duygusallığı ve iç karartmayı bir kenara bırakmam gerektiğinin de
farkındayım, işte bu nedenle bu özel günlerin yüzü suyu hürmetine yapılan
indirimler ve kampanyalar yok mu, işte onlar insana kendini normal zamanlarda
her daim kazıklanıyormuş gibi hissettirivermesini hatırlatarak yazıyı nihayete
doğru yönlendirelim.
Yaşayan
tüm annelere sağlık ve ebediyet diyarına göçmüş tüm annelere de rahmet
dilerken, Annelik gibi kutsal bir görevin dünyanın her yerinde aynı gün için
özelleştirilmesini benimserken bugünün ekonomik çıkarlar ve reyting(rating)
endişeleriyle aşırı abartıya boğularak anlamsızlaştırılmasını hala içine
sindiremeyenlerden olduğumu da bir kez daha belirtmek istedim…
Anneler
Gününüz kutlu olsun…