18 Kasım 2012 Pazar

EDEP YA HU!




EDEP YA HU!

En kuytu yerinde gecenin,
Yola düşmek zamanı…


Prangalardan arınmış düşlerin
Umuda büründüğü saatlerde
Fırtınalardan arta kalan çamurda
İnsan benliğini arayanların
Şizofren kelimelerle buluşmasının zamanı…


Yürümekle beraber emekleyen
Koşarken aslında durmayı becerebilen
Ormana düşünce,
İnsan kalmak için direnen
Vahşi bir çığlığın
Medeniyete bürünmüş yerinde
Dalından koparak
Cennetten doğan suyla gelen
Yurdundan Irak o meyvenin
 Hamlığının unutulmuşluğunun zamanı..


Nefsine yenik düşen dervişin
Dergahında izzet bekleyen şeyhin
Nefesinden aşk dökülen fakirin
Dilinden HU,
Yüreğinden HU,  
Zihninden HU dökülen garibin,
Emeğinden ter damlayan işçinin,
Diktatörün, zorbanın ve zalimin
Nefretin karanlığına yenik düşenlerin,
Haramdan medet, medetten hayır umanların,
Hep birlikte buyurun;

EDEP YA HU! deme zamanı…









En az KENDİN Kadar, KENTİNE Sahip Çık!




En az KENDİN Kadar, KENTİNE Sahip Çık!

TEKEL Binasıyla ilgili önemli gelişmeler;







Sosyal Medya ve Medyadaki TEKEL Binası Yıkılmasın çağrımıza Van Ticaret Borsası Feridun IRAK'tan konuyu Ekonomi Konseyinin gündemine taşıyacaklarına dair önemli bir destek geldi.

Bir diğer önemli destek ise Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Peyami Battal'dan.
Sayın Rektörümüzle yaptığımız telefon görüşmesi neticesinde bundan bir kaç sene önce kendisinin Genel Sekreter olduğu dönemde TEKEL binasının kamusal kullanım için üniversitemize bağlanması yönünde talepleri olmuş. Özelleştirme sürecine takıldığı için bu devir gerçekleşememiş. Peyami hoca yarın Ankara'da konuyla ilgili görüşmek üzere Özelleştirme idaresi Başkanından randevu almış. Kendisinin bu görüşmesini heyecanla bekliyoruz. Hem üniversite kent kaynaşmasına için TEKEL binasının kurtarılması kadar kent kültürüne uygun kamusal fayda sağlayacak bireylerin yanı sıra, kurumlarca sahiplenilmesi çok ama çok önemli.