Dindar nesiller yetiştirme meselesi
gündemde önemli bir yer işgal etti ve bu tartışma gelecekte birçok siyasi
tartışmanın da referansı olacak. Tamda bu tartışmalardan hareketle, özgürlükler
zemininde tartışılan yeni anayasa beklentisinin ‘Genç’ yönünü hep ihmal ettik.
Anayasa tartışmalarının ekseriyetinin
Kürt sorunu üzerinden temellenen kimlik ve özgürlükler üzerinden tartışılması
şimdilik bu tartışmalara genel bir çerçeve çizse de, somut maddeleri içeren Anayasa taslakları
kamuoyuyla paylaşıldıkça başlıkları üzeriden daha da derinleşecektir.
1980 döneminin de öncesinden gelen travmaları 30 yılı aşkındır aşamadık ve
aşamıyoruz. Yıllardan bu yana
Türkiye’nin en büyük demografik kitlesi olan gençlerin siyasal bir
örgütlenmeyle olmasa da,
dinamizmleriyle iktidarda
olmaları gerekirken muhalefette kalmanın
ağırlığı altında ezilmeye devam ediyor.
Bugün Türkiye’nin en büyük demografik
kitlesi şüphesiz ki gençleridir. Mesainin ve okulların olduğu hafta içi günlerinde metropollerdeki ,
Anadolu şehirlerindeki genç kalabalıkları görünce ülkenizin sahip olduğu genç
nüfus karşısında şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. Ancak bu gençlerin hayata
bakışları ve gelecekten beklentileri hakkında ki perdeli ve karamsar düşünceleri
karşısında sizde umutsuzluğa kapılıyorsunuz.
Anayasa’da
Gençlik
İşin anayasal boyutuna dönecek
olursak, 1982 Anayasasının “Gençlik ve Spor” başlığı altındaki 58. maddesini
hatırlamamız faydalı olacaktır;
“Gençliğin Korunması
Devlet, istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği
gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç
edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. “
Başlıktan ele alıp adına da bir
bakanlığın olduğu gençlik ve sporun birbirinin ayrılmaz bir parçası olduğunun
kabulünden, gençliği korumayı ve bunu yaparken de tek tip bir gençlik yaratmayı
buyuran ve yıllardır hiç tartışılmayan, fiili olarak da katılım
mekanizmalarında gençliğe kayda değer bir önem atfedilmediği için ele alınmayan Anayasa metninin “dindar”
nesiller yetiştirme tartışmalarının yapıldığı bu günlerde tartışılması için
doğru bir zamandayız.
Gençleri
Geleceğe Hazırlamak
Önceliği ve yol göstericiliği gençleri
geleceğe hazırlamak yerine, kötü alışkanlıklardan korumak için tedbirler almayı
buyuran ve gençlere ideolojik bir elbise giydiren bir Anayasa maddesinin bugüne
kadar değiştirilmemiş olması üzüntü vericidir.
Demografik
Fırsat Penceresi
Özellikle Medyan yaşın 29,7 olduğu ve
1982 Anayasasından bu yana korunmaktan fırsat bulup rahatça kendini ve gerçek
potansiyelini yansıtamayan milyonlarca genç var. Genç nüfusun yoğun olduğu
ülkelerin sahip olduğu bu demografik fırsat penceresine her ülke sahip
olamıyor. Bugün Türkiye nüfusunun büyük bir bölümünün genç ve dinamik olması orta
doğunun yükselen trendi olup da petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip
olamamasının açığını fazlasıyla kapatabilecek büyüklükte bir fırsat.
Genç nesilleri eğitim sistemimizde
ideolojik enformasyondan ne kadar uzak tutabilirsek, toplumdaki ahlaki kodları
ve evrensel ahlakı eğitim sistemimiz içine doğru ve vurgulu bir şekilde entegre
edebilirsek, gençlerin doğruyu ve yanlışı ayırt etmeleriyle neye inanıp neye
inanmayacaklarıyla ilgili kararlarını kendilerine bırakıp gençliğin tanzimini
gençliğin kendi tecrübesine bırakmanın ve bu hayat tecrübesi içinde gençliğin
ilişkili olabileceği farklı düşünce ve görüşlerde ki kişilerin, cemiyetlerin ve
cemaatlerin çeşitliliğinin kişinin karar alma sürecinde etkili olabileceğini ve
bu karara lobici olarak müdahil olmanın siyasetin değil de sivil toplumun işi
olması gerektiğini içselleştirebilmekte önemli bir konu.